1443. Cad. 1071 Plaza C Blok No: 25/7 Çankaya/Ankara

1443. Cad. 1071 Plaza C Blok No: 25/7 Çankaya/Ankara

İletişime Geçin

0312 419 66 50

Çalışma Saatleri

Pzt-Cmt: 9:00 - 18:00

Aft Nasıl Geçer?

Aftlar için semptomları hafifletmek üzere çeşitli reçetesiz (OTC) tedaviler mevcuttur. Bunlar arasında ağrı ve iltihabı azaltmaya yardımcı olan lidokain içerenler gibi anestezik jeller veya kremlerin yanı sıra iyileşmeye yardımcı olan kortikosteroidler ve diklofenak gibi steroid olmayan anti-enflamatuar ilaçlar (NSAID’ler) bulunur. Hamile veya emziren bireyler bu ürünleri kullanmadan önce bir sağlık uzmanına danışmalıdır. Ayrıca, aftlar için özel olarak formüle edilmiş ağız gargaraları da etkili olabilir. Bunlar genellikle bakteri üremesini önlemek ve iltihaplanmayı azaltmak için klorheksidin içerir, ancak daha fazla tahrişi önlemek için alkollü gargaralardan kaçınılması tavsiye edilir. Deksametazon veya lidokain içeren reçeteli gargaralar da doktor tarafından önerilebilir.

Aftların yönetiminde ev ilaçları da önemli bir rol oynar. Yaygın olarak kullanılan tedaviler arasında, ağrıyı ve iltihabı azaltmaya yardımcı olabilecek tuzlu su veya karbonattan yapılan gargaralar yer alır. Bir başka çare de balın anti-enflamatuar ve antibakteriyel özelliklerinden faydalanmak için günde birkaç kez doğrudan yara üzerine sürülmesidir. Alternatif arayanlar için hindistan cevizi yağı, antimikrobiyal etkileri nedeniyle rahatlama sağlayabilir, bakterileri ve iltihabı azaltmaya yardımcı olabilir. Diğer faydalı yaklaşımlar arasında yarayı temizleyen hidrojen peroksit çalkalamaları ve ağız pH’ını değiştiren ve rahatsızlığı hafifletmek için yarayı kaplayan magnezya sütü uygulamaları yer almaktadır.

Aft Neden Olur?

Bu lezyonların kesin nedenleri belirsizliğini korumaktadır; ancak bulaşıcı değildirler ve tükürük yoluyla bulaşmazlar. Yanağınızın içini ısırmak veya diş aletlerinden kaynaklanan tahriş gibi mukozal hasar nedeniyle ortaya çıkabilirler ve ayrıca stres, diyet eksiklikleri (özellikle B-12, çinko, folik asit ve demir) ve enflamatuar bağırsak hastalığı veya herpes ve HIV / AIDS hastalarında görülen bağışıklık baskılanması gibi bazı sistemik durumlar gibi faktörlerle de bağlantılı olabilirler.

Aftları tetikleyen faktörler hormonal dalgalanmalar, alerjiler, belirli beslenme alışkanlıkları ve hatta sodyum lauril sülfat içeren diş macunu gibi yaygın ürünlerdeki içerikleri de kapsayacak şekilde çeşitlilik gösterir. Rahatsızlığı hafifletmek ve iyileşmeyi hızlandırmak için reçeteli aft ilaçları kullanmak, tuzlu su ile durulamak ve yemekten önce anestezik kremler uygulamak gibi uygulamalar faydalı olabilir. Baharatlı, asitli veya sıcak yiyecekler gibi yaraları tahriş edebilecek yiyeceklerden kaçınılması da tavsiye edilir, böylece daha sorunsuz bir iyileşme süreci sağlanır.

Aft Kaç Günde İyileşir?

Tıbbi olarak aftöz ülser olarak adlandırılan ağız içi yaraları, genellikle yanağın iç kısmının ısırılması gibi küçük yaralanmalardan kaynaklanır. Nüfusun yaklaşık %20’sini etkileyen yaygın bir ağız rahatsızlığıdır ve genellikle tıbbi tedaviye gerek kalmadan 10 ila 14 gün içinde kendiliğinden iyileşir. Bu ülserler, kırmızı bir haleyle çevrili ağrılı, sarı-gri bir merkezle karakterize edilir ve birkaç hafta içinde doğal bir iyileşme sürecinden geçer.

Aftların iyileşme süreleri değişiklik gösterir ve tiplerine bağlı olarak genellikle bir ila dört hafta arasında sürer. En yaygın şekli olan küçük aftlar genellikle iki hafta içinde iyileşir. Daha büyük ve kenarları düzensiz olan büyük yaraların iyileşmesi için dört haftaya kadar süre gerekebilir. Daha az yaygın olan herpetiform ülserler, daha büyük bir ülsere dönüşebilen ve genellikle iki ila dört hafta içinde iyileşen daha küçük yaralar kümesinden oluşur. Aftlar için kesin bir tedavi yoktur, ancak reçetesiz satılan anestezik jeller, koruyucu bantlar ve ev yapımı tuzlu su ağız gargaraları gibi seçenekler rahatsızlığı hafifletebilir ve iyileşme sürecini hızlandırabilir.

Okuyucu İçin Çıkarımlar

  • Lidokain içeren anestezik jeller ve kortikosteroid veya diklofenak gibi NSAID’ler, aft ağrısı ve iltihabını azaltabilir.
  • Hamile veya emziren bireyler, aft tedavisi için reçetesiz ürünleri kullanmadan önce doktorlarına danışmalıdır.
  • Alkolsüz klorheksidin gargaraları aftlar için etkili olup, bakteri üremesini önleyerek iltihabı azaltır.
  • Ev yapımı çözümler olarak tuzlu su gargaraları ve doğrudan aft üzerine uygulanan bal, doğal anti-enflamatuar ve antibakteriyel etkiler sunar.
  • Aftların oluşumuna yol açabilen faktörler arasında mukozal hasar, stres, diyet eksiklikleri ve bazı sistemik durumlar bulunmaktadır.

Aft Hakkında Son Bilimsel Yayınlar

Medicine‘de Mart 2024’te “Network pharmacology-based strategy combined with molecular docking to explore the potential mechanism of agarwood against recurrent aphthous stomatitis” başlığıyla yayımlanan çalışma, agar ağacının yaygın bir oral mukozal hastalık olan tekrarlayan aftöz stomatit (RAS) üzerindeki anti-enflamatuar etkilerini araştırmaktadır. Geleneksel olarak Çin tıbbında peptik ülserler için kullanılmasına rağmen, agar ağacının RAS üzerindeki spesifik etkileri ve mekanizmaları iyi anlaşılmamıştır. Araştırma, ağ farmakolojisi ve moleküler yerleştirme kullanarak, agarwood’da kendisi de 793 hedef gene sahip olan RAS ile ilişkili 186 hedef genle etkileşime giren dokuz aktif bileşik belirledi. Çalışmada, interlökin 6 ve tümör nekroz faktörü gibi kilit hedefleri vurgulayan 41 etkileşimli gen bulundu. Gen ontolojisi ve yol analizleri, inflamasyonla ilgili birden fazla yol önerirken, moleküler yerleştirme, agarwood bileşiklerinin bu hedeflere etkili bir şekilde bağlandığını doğruladı. Bu durum, agar ağacının RAS için anti-enflamatuar ilaçlar geliştirmek için bir kaynak olma potansiyeline işaret etmektedir.

BMC Oral Health‘de yine Mart 2024’te yayımlanan “Hematological parameters in patients with recurrent Aphthous Stomatitis: a systematic review and meta-analysis” başlıklı sistematik derleme ve meta-analiz, Tekrarlayan Aftöz Stomatit (RAS) ile çeşitli hematolojik parametreler arasındaki bağlantıyı araştırmıştır. 2000’den Ekim 2023’e kadar çevrimiçi veri tabanlarından elde edilen araştırmalar, I-kare indeksi, Egger testi ve Stata yazılımı gibi istatistiksel araçlar kullanılarak analiz edilmiştir. Sonuçlar, RAS hastaları ile sağlıklı kontroller arasında B12 vitamini, ferritin, folik asit, hemoglobin, demir ve çinko seviyelerinde önemli farklılıklar olduğunu göstermiştir. Özellikle, B12 vitamini, ferritin, folik asit ve demir eksikliklerinin yanı sıra daha düşük hemoglobin seviyelerine sahip bireylerin RAS geliştirme olasılığı önemli ölçüde daha yüksekti. Bu durum, bu hematolojik parametrelerin RAS etiyolojisinde rol oynayabileceğini düşündürmektedir.

Heliyon dergisinde Şubat 2024’te yayımlanan “Association of neutrophil defects with oral ulcers but undetermined role of neutrophils in recurrent aphthous stomatitis” başlıklı derleme, toplumun %25’ini etkileyen yaygın bir oral mukozal hastalık olan tekrarlayan aftöz stomatitte (RAS) nötrofillerin rolünü araştırmaktadır. Nötrofil defekti olan hastalarda oral ülserlerin ve şiddetli periodontal hastalıkların prevalansının vurguladığı gibi, nötrofiller oral mukozal bariyer homeostazını korumak için çok önemlidir. Çalışma, oral ve kan nötrofillerinin özelliklerini ve bunların oral ülserlerle olan bağlantılarını incelemektedir. Nötropeni, bozulmuş nötrofil göçü ve kusurlu reaktif oksijen türleri üretimi gibi durumların oral ülserlerle ilişkili olduğu bulunmuştur. Bununla birlikte, nötrofil kusurlarını RAS patogenezine bağlayan kanıtlar tutarsızdır ve RAS gelişiminde hem bozulmuş hem de hiperaktif nötrofil aktivitelerinin olası senaryolarını önermektedir.

Perspektif Diş Kliniği olarak hastalarımız için son teknolojiyi kullanmanın yanı sıra en son yayınlanan bilimsel araştırmaların ışığında, diş hekimleri olarak bizler kendimizi güncel tutuyor ve hasta memnuniyeti için elimizden gelen çabayı gösteriyoruz.

Ankara Çankaya Çukurambar bölgesinde hizmet veren Perspektif Diş Kliniği‘ne tüm soru ve görüşlerinizi iletebilir ve ayrıca Diş Taşı Temizliği, Bruksizm Tedavisi, 20 Yaş Diş Çekimi, Apikal Rezeksiyon, Gömülü Diş Çekimi, İmplant Tedavisi, Çocuk Diş Hekimliği, Diş Beyazlatma, Diş Eti Çekilmesi, Diş Eti Estetiği, Küretaj, Gülüş Tasarımı, İnley ve Onley Diş Restorasyonları, Porselen Lamina ve Zirkonyum Diş Kaplama konularında İletişim sayfamız üzerinden randevu alabilirsiniz.

Bu makale Perspektif Diş Kliniği tarafından hazırlanmıştır.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir