1443. Cad. 1071 Plaza C Blok No: 25/7 Çankaya/Ankara

1443. Cad. 1071 Plaza C Blok No: 25/7 Çankaya/Ankara

İletişime Geçin

0312 419 66 50

Çalışma Saatleri

Pzt-Cmt: 9:00 - 18:00

Diş Eti Çekilmesi Belirtileri Nelerdir?

Diş eti dokusunun dişlerden geri çekilerek kökleri açığa çıkardığı bir durum olan diş eti çekilmesi çeşitli semptomlarla kendini gösterir. Bireyler diş eti çizgisi boyunca rahatsızlık veya keskin bir ağrı, sıcak, soğuk ve tatlı uyaranlara karşı artan hassasiyet ve diş fırçalarken, diş ipi kullanırken veya diş temizliği sırasında rahatsızlık hissedebilirler. Bu uyarı işaretlerinin ihmal edilmesi, kemik bozulması, diş hareketliliğinin artması ve potansiyel diş kaybı gibi ciddi diş sorunlarına yol açabilir. Bu belirtileri fark eden herkesin daha ileri ağız sağlığı komplikasyonlarını azaltmak için derhal diş hekimine danışması çok önemlidir.

Ayrıca, fırçalama veya diş ipi kullanımı sonrası diş eti kanaması, sürekli ağız kokusu, gözle görülür şekilde çekilen diş etleri ve açıkta kalan kökler nedeniyle daha uzun görünen dişler gibi belirtiler diş eti çekilmesine işaret eder. Çoğu zaman bireyler bu belirtileri gözden kaçırabilir, altta yatan durumdan habersiz kalarak erken müdahale fırsatlarını kaçırabilirler. Diş eti çekilmesi yalnızca dişler arasındaki boşlukların genişlemesi gibi estetik kaygılara yol açmakla kalmaz, aynı zamanda diş çürümesi ve kaybı riskini de artırır. Düzenli diş hekimi kontrolleri, erken teşhis ve tedavi, diş eti çekilmesinin ilerlemesinin önlenmesi ve ağız sağlığının korunması için hayati önem taşır.

Diş Eti Çekilmesi (Periodontitis) ile Ortaya Çıkabilecek Komplikasyonlar Nelerdir?

Periodontal hastalık tedavi edilmezse, dişlerin dengesizleşmesi ve potansiyel kaybı da dahil olmak üzere ciddi komplikasyonlara yol açabilir. Bu durum, diş etlerinin dişlerden çekilerek diş köklerini açığa çıkardığı ve ağızda daha fazla bozulma için bir temel oluşturduğu diş eti çekilmesiyle artar. Periodontal hastalık ile kalp hastalığı, felç ve diyabet gibi önemli sağlık sorunları arasındaki bağlantı, ağız sağlığının genel refah üzerindeki derin etkisini vurgulamaktadır. Ayrıca, uygun müdahale yapılmadığı takdirde diş eti iltihabından periodontitise ilerleme, tekrarlayan diş eti apseleri, periodontal bağlarda hasar, kemik kaybı ve nihayetinde diş kaybıyla sonuçlanabilmekte, bu da erken ve etkili tedaviye duyulan kritik ihtiyacı ortaya koymaktadır.

Akut nekrotizan ülseratif gingivitis (ANUG), periodontal hastalığın aşırı bir komplikasyonunu temsil eder ve enfeksiyonun geniş çapta yayılarak dişler arasındaki diş eti dokusunun tahrip olmasına ve büyük ülserlerin oluşmasına yol açar. Zamanında tedavi edilmezse ANUG tekrarlayabilir ve ağız kokusu, diş eti kanaması ve daha fazla diş eti çekilmesi gibi kalıcı sorunlara neden olabilir. En ciddi vakalarda ANUG dudaklarda ve yanaklarda kangrene yol açarak ölü dokunun alınmasını gerektirebilir. Bu durum, geri dönüşü olmayan hasarları önlemek ve ağız ve genel sağlığı korumak için periodontal hastalığın derhal ele alınmasının önemini vurgulamaktadır.

Diş Eti Çekilmesi Tanısı Nasıl Konur?

Rutin bir diş muayenesi sırasında diş hekimleri periodontal bir sonda kullanarak her bir dişteki çekilme derinliğini ölçerek diş eti çekilmesini tespit edebilir. Bu durum genellikle etkilenen bölgelerin etrafında kemik kaybına neden olur, bu nedenle diş hekimleri dişlerin etrafındaki periodontal ceplerin derinliğini de değerlendirir. Tedavi edilmeyen diş eti çekilmesi, yetersiz destek nedeniyle dişlerin sallanmasına veya kaybedilmesine yol açabileceğinden erken teşhis çok önemlidir. Araştırmalar, diş eti hastalığı ile kalp hastalığı, felç ve diyabet gibi daha geniş sağlık sorunları arasında önemli bir korelasyon olduğunun altını çizerek, diş eti çekilmesinin sadece ağız sağlığı için değil, genel sağlık için de ele alınmasının önemini vurgulamaktadır. ABD’de 30 ila 90 yaş arasındaki yetişkinlerin yaklaşık %23’ünde en az bir diş yüzeyinde diş eti çekilmesi belirtileri görüldüğü ve bu durumun tedavi edilmediği takdirde diş eti apsesi ve diş kaybı gibi daha ciddi durumlara dönüşebileceği belirtilmektedir.

Diş eti çekilmesi öncelikle plak birikiminden kaynaklanır ve uygun şekilde yönetilmezse periodontitise yol açar. Diş hassasiyeti, diş eti kanaması, diş uzaması ve kızarıklık veya şişlik gibi belirtiler yaygındır. Teşhis, cep derinliğini ölçmek ve çıkarılmadığı takdirde tartara ilerleyebilen ve potansiyel olarak profesyonel diş temizliği gerektiren tartarı değerlendirmek için bir diş muayenesini içerir. Tedavi, daha fazla kemik hasarını önlemek için kapsamlı temizliğe odaklanır ve lazer veya ultrasonik temizlik gibi cerrahi olmayan yöntemlerin yanı sıra antibiyotik tedavilerini de içerebilir. Daha ciddi vakalarda, etkilenen diş etlerini ve kemikleri restore etmek için cep küçültme ameliyatı, yumuşak doku greftleri veya kemik grefti gibi cerrahi müdahaleler gerekebilir. Bu tedavilerin amacı yalnızca diş eti çekilmesiyle mücadele etmek değil, aynı zamanda günlük ağız bakımı uygulamalarını ve genel sağlık yönetimini geliştirmektir.

Diş Eti Çekilmesine Ne İyi  Gelir?

Yaygın bir diş sorunu olan diş eti çekilmesi, diş eti dokusunu gençleştirmeyi ve ağız sağlığını korumayı amaçlayan çeşitli doğal ilaçlarla yönetilebilir. Susam veya hindistan cevizi yağı ile yağ çekme gibi uygulamalar plağın uzaklaştırılmasına ve diş eti iltihabıyla mücadeleye yardımcı olabilir. Bu, antibakteriyel etkileri artırmak için ılık tuzlu suyla durulamadan önce günde 20 dakika boyunca ağızda bir kaşık yağın çalkalanmasını içerir. Bir başka yöntem de bakterileri azaltmak ve iltihaplı diş etlerini yatıştırmak için tuzlu su solüsyonu ile çalkalamayı içerir. Ayrıca, mikrop öldürücü özellikleriyle bilinen okaliptüs yağının uygulanması doku büyümesini uyarabilir ve diş eti çekilmesi semptomlarını hafifletebilir.

Bunlara ek olarak, uygun ağız hijyeninin sürdürülmesi diş eti çekilmesinin yönetilmesinde ve tersine çevrilmesinde çok önemli bir rol oynar. Düzenli diş ipi kullanımı ulaşılması zor bölgelerdeki plakları temizleyerek diş eti çekilmesine yol açabilecek bakteri birikimini önler. Diğer etkili tedaviler arasında, ağrıyan diş etlerini tedavi etmek ve dişleri hafifçe beyazlatmak için ağız gargarası olarak hidrojen peroksit kullanmak yer alır. Bağışıklık sistemini güçlendiren doğal maddeler içeren Septilin ve anti-enflamatuar özellikleriyle bilinen zerdeçal jeli gibi bitkisel ilaçlar da faydalıdır. Cerrahi olmayan bir yaklaşım arayanlar için, diyet veya takviyeler yoluyla omega-3 yağ asitlerinin diş eti şişmesini önemli ölçüde azalttığı ve iyileşmeye yardımcı olduğu gösterilmiştir.

Diş Etlerini Ne Güçlendirir?

Sağlıklı diş etlerini korumak genel ağız sağlığı için çok önemlidir. Diş taşlarının temizlenmesi ve diş eti iltihabı gibi diş eti hastalıklarının önlenmesi için düzenli diş hekimi ziyaretleri şarttır. Her yemekten sonra dişlerinizi iyice fırçalamak, özellikle de plağın hızla biriktiği dişler arası boşluklara odaklanmak çok önemlidir. Florürlü diş macunu kullanmak plağın etkili bir şekilde temizlenmesine yardımcı olabilir ve diş etlerindeki kan dolaşımını artıran masaj etkisi sayesinde diş eti sağlığını iyileştirir. Diş hekimleri genellikle iltihaplanmayı önlemek ve diş etlerini güçlendirmek için biyolojik olarak aktif katkı maddeleri içeren belirli diş macunu türlerini önerir, ancak bu ürünlerin seçimi ve kullanımı konusunda diş hekiminin tavsiyelerine uymak çok önemlidir.

Fırçalamaya ek olarak, düzenli fırçalamanın genellikle gözden kaçırdığı bölgeler olan diş aralarındaki yiyecek parçacıklarını ve plakları temizlemek için günlük diş ipi kullanımı zorunludur. Diş ipi kullanmak periodontal hastalıkları ve çürükleri önleyebilir. Ayrıca, ağzınızı tedavi edici bir gargara ile çalkalamak diş etlerini güçlendirebilir ve plak oluşumunu önleyebilir. Bu gargaralar genellikle diş etlerini güçlendiren, iltihabı azaltan ve doku onarımını teşvik eden mineral ve bitkisel bileşenler içerir. Fırçalamadan sonra dairesel hareketlerle yapılan düzenli diş eti masajları da diş etlerini güçlendirir ve kan akışını artırarak diş eti hastalıklarına karşı daha fazla koruma sağlar. Diş eti sağlığı için gerekli vitamin ve mineraller açısından zengin beslenme alışkanlıkları ve yeterli hidrasyon da sağlıklı diş etlerinin korunması ve diş eti çekilmesinin önlenmesi için hayati önem taşır.

Diş Eti Çekilmesi Hakkında Son Bilimsel Yayınlar

Odontology dergisinde Nisan 2024’te “Xenogeneic collagen matrix vs. connective tissue graft for the treatment of multiple gingival recession: a systematic review and meta-analysis” başlığıyla yayımlanan sistematik derleme, Miller Sınıf I ve II veya Cairo tip I çoklu dişeti çekilmesi (MGR) tedavisinde ksenojenik kollajen matriks (XCM) ile bağ dokusu greftinin (CTG) etkinliğini değerlendirmiştir. Ağustos 2022’ye kadar beş veri tabanından elde edilen veriler analiz edilerek, sırasıyla 6 ve 12 aylık 1095 ve 649 dişeti çekilmesi vakasını kapsayan on randomize klinik çalışma (RCT) dahil edilmiştir. Bulgular, XCM ve CTG arasında 6 ayda dişeti çekilmesini azaltma, keratinize doku genişliğini, dişeti kalınlığını veya klinik ataşman seviyesini artırma açısından anlamlı bir fark olmadığını ortaya koymuştur. Bununla birlikte, 12. ayda, CTG tam kök örtüsü elde etmede üstün sonuçlar göstermiş ve CTG lehine istatistiksel olarak anlamlı farklılıklar gözlenmiştir. İki tedavi arasında dentin aşırı duyarlılığı açısından ne 6. ayda ne de 12. ayda anlamlı bir fark kaydedilmemiştir. Dolayısıyla, her iki tedavi de dentin aşırı hassasiyetini azaltmada karşılaştırılabilir olsa da, 12. ayda CTG, MGR tedavisinde önemli ölçüde daha etkili olmuştur.

Clinical Advances in Periodontics dergisinde Mart 2024’te “Enhancing root coverage and esthetic outcomes in isolated gingival recession using orthodontic intervention and lateral closed tunnel technique: An interdisciplinary prospective case series” başlığıyla yayımlanan malpoze dişler ve ilişkili kemik sorunları nedeniyle dişeti çekilmesi (GR) olan 20 hasta üzerinde, torklu yardımcı yay ve Lateral Kapalı Tünel (LCT) tekniğini içeren kombine bir ortodontik-periodontik yaklaşım kullanılarak bir çalışma yapılmıştır. Özellikle mandibular anterior bölgede etkili olan bu yaklaşım, altı ay içinde çekilme derinliğinin 3,75 mm’den 0,40 mm’ye düşmesi, labial marjinal kemik seviyelerinin artması ve keratinize doku genişliğinin 0,81 mm’den 3,30 mm’ye genişlemesi gibi önemli iyileşmelere yol açmıştır. Yöntem ortalama %91,40 kök örtüsü sağlamış ve vakaların %55’i tam kök örtüsü göstermiştir. Çalışma, çekilmeyi ele almadan önce diş malpozisyonunu düzeltmenin, LCT ile birleştiğinde, kemik yeniden şekillenmesini ve greft vaskülaritesini artırarak izole çekilme defektlerini başarıyla yönettiği sonucuna varmış, ancak birden fazla diş veya önemli kemik kaybı içeren daha karmaşık vakalarda sınırlamalara dikkat çekmiştir.

International Journal of Periodontics & Restorative Dentistry dergisinde Mart 2024’te “A Surgical Approach to Root Coverage and Correction of Mucogingival Conditions and Deformities in Mandibular Incisors with Isolated Gingival Recession: Free Mucogingival Graft. A Pilot Prospective Cohort Study” başlığıyla yayımlanan çalışmada, mandibular kesici dişlerdeki dişeti çekilmelerini (GR) ve mukogingival durumları ele almak için periodontal plastik cerrahi yöntemi araştırılmış, çoğunluğu çekilme tipi 2 veya 3 olan ve malpozisyonlu 24 dişteki derin GR’lere (≥ 3 mm) odaklanılmıştır. Donör dişlerden serbest mukogingival greftler (FMG’ler) kullanılmış, GR önemli ölçüde azaltılmış ve vestibül derinliğini etkilemeden keratinize doku artırılmıştır. 9 ay sonra, sonuçlar ortalama %94,37 kök örtüsü, minimal rezidüel GR ve yüksek estetik skor gösterdi. Çekinti tipleri 2/3, etkilenen bölgelerde interproksimal papillada önemli artışla birlikte kayda değer interproksimal klinik ataşman kazanımları görmüş ve FMG’nin donör bölgesi ataşman kaybı olmadan kök örtüsü ve mukogingival durum düzeltmesindeki etkinliğini göstermiştir.

Perspektif Diş Kliniği olarak hastalarımız için son teknolojiyi kullanmanın yanı sıra en son yayınlanan bilimsel araştırmaların ışığında, diş hekimleri olarak bizler kendimizi güncel tutuyor ve hasta memnuniyeti için elimizden gelen çabayı gösteriyoruz.

Ankara Çankaya Çukurambar bölgesinde hizmet veren Perspektif Diş Kliniği‘ne tüm soru ve görüşlerinizi iletebilir ve ayrıca Diş Taşı Temizliği, Bruksizm Tedavisi, 20 Yaş Diş Çekimi, Apikal Rezeksiyon, Gömülü Diş Çekimi, İmplant Tedavisi, Çocuk Diş Hekimliği, Diş Beyazlatma, Diş Eti Çekilmesi, Diş Eti Estetiği, Küretaj, Gülüş Tasarımı, İnley ve Onley Diş Restorasyonları, Porselen Lamina ve Zirkonyum Diş Kaplama konularında İletişim sayfamız üzerinden randevu alabilirsiniz.

Bu makale Perspektif Diş Kliniği tarafından hazırlanmıştır.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir