1443. Cad. 1071 Plaza C Blok No: 25/7 Çankaya/Ankara

1443. Cad. 1071 Plaza C Blok No: 25/7 Çankaya/Ankara

İletişime Geçin

0312 419 66 50

Çalışma Saatleri

Pzt-Cmt: 9:00 - 18:00

Gingival Apse (Diş Eti Apsesi) Nedir, Neden Olur?

Gingival apse, diş etinde bakteriyel bir enfeksiyonun neden olduğu, genellikle ağrılı ve şiş bir durum olarak tanımlanır. Diş eti apsesi, genellikle diş etinde biriken bakterilerin neden olduğu bir enfeksiyon sonucunda ortaya çıkar. Bu enfeksiyon, diş eti dokusunda iltihaba yol açar ve tedavi edilmezse, ciddi diş eti hastalıklarına ve diğer komplikasyonlara neden olabilir. Gingival apse, dişin çevresinde ya da diş eti dokusunda, şiddetli ağrı, şişlik ve iltihaplanma gibi belirtilerle kendini gösterir.

Gingival Apse Belirtileri Nelerdir?

Gingival apsenin belirtileri genellikle çok belirgindir ve enfeksiyonun ilerlemesiyle birlikte daha da şiddetlenir. En yaygın belirti, genellikle aniden başlayan ve zamanla şiddetlenen yoğun bir ağrıdır. Bu ağrı, sadece diş etinde değil, aynı zamanda çene, boyun ve kulak gibi komşu bölgelere de yayılabilir. Diş etinde şişlik, kızarıklık ve hassasiyet de apsenin tipik belirtileri arasındadır. Ayrıca, diş etinin parlak ve kırmızı bir görünüm alması, enfeksiyonun ciddiyetini gösterir. İleri vakalarda, dişin gevşemesi veya renginde değişiklikler de görülebilir. Bazı hastalar, sıcak veya soğuk yiyeceklere karşı artan bir hassasiyet yaşarken, ağızda kötü bir tat veya nefes darlığı gibi ek belirtiler de ortaya çıkabilir.

Gingival Apse Neden Olur?

Gingival apsenin temel nedeni, genellikle ağız hijyeninin yetersizliğidir. Ağızda biriken plak, diş yüzeyinde ve diş eti hattında bakterilerin birikmesine neden olur. Bu bakteriler, diş eti dokusunda enfeksiyona yol açarak apsenin oluşmasına neden olur. Ağız hijyenine yeterince dikkat edilmemesi, diş çürükleri ve diş eti hastalıklarının gelişmesine ve dolayısıyla apselerin oluşmasına zemin hazırlar. Ayrıca, diş ya da diş eti yaralanmaları, diş eti çizgisine sıkışan yabancı cisimler ve daha önce yapılmış olan dental işlemler de apsenin oluşumuna katkıda bulunabilir. Bağışıklık sistemi zayıf olan kişilerde, özellikle diyabet gibi kronik hastalıklara sahip bireylerde, gingival apse gelişme riski daha yüksektir.

Gingival Apse Tedavisi Nasıldır?

Gingival apsenin tedavisi, enfeksiyonun kaynağını ortadan kaldırmayı ve apsenin boşaltılmasını hedefler. Tedavi yöntemleri, apsenin yerleşimine ve enfeksiyonun şiddetine göre değişiklik gösterir. Apsenin neden olduğu enfeksiyonu gidermek için genellikle antibiyotik tedavisi uygulanır. Bununla birlikte, enfekte bölgenin profesyonel temizliği ve apsenin cerrahi olarak boşaltılması gerekebilir. Eğer apse dişin köküne kadar inmişse, kök kanal tedavisi gibi daha ileri tedavi yöntemleri uygulanabilir. Bu işlemde, diş kökünde biriken iltihap temizlenir ve enfeksiyonun tekrar oluşmasını önlemek için dişin içi doldurulur. İleri vakalarda, eğer dişin kurtarılması mümkün değilse, dişin çekilmesi gerekebilir.

Gingival Apse Tedavisi Sonrası Dikkat Edilmesi Gerekenler

Gingival apse tedavisi sonrasında, ağız hijyenine özen göstermek ve düzenli olarak diş hekiminizi ziyaret etmek son derece önemlidir. Tedavi sonrası dönemde, dişlerinizi yumuşak kıllı bir diş fırçası ile nazikçe fırçalamalı ve diş ipi kullanmaya devam etmelisiniz. Ayrıca, diş hekiminizin önerdiği ağız bakım ürünlerini kullanarak enfeksiyonun tekrarını önleyebilirsiniz. İyileşme sürecinde, sıcak veya soğuk yiyeceklerden kaçınmak, iyileşme sürecini hızlandırmak açısından faydalıdır. Apsenin bulunduğu bölgeyi korumak için sert yiyecekler tüketmemeye özen göstermelisiniz. Ayrıca, ağızda aşırı bakteri birikimini önlemek için sigara içmekten kaçınmalı ve sağlıklı beslenmeye özen göstermelisiniz.

Gingival Apse ile Periodontal Apse Arasındaki Fark Nedir?

Gingival apse ve periodontal apse, her ikisi de diş etinde meydana gelen enfeksiyonlar sonucu oluşan apse türleridir, ancak bu iki durum arasında bazı önemli farklar vardır.

  • Konum ve Derinlik: Gingival apse, diş etinin yüzeyinde ve daha yüzeysel bir alanda oluşurken, periodontal apse diş eti dokusunun derinlerinde, periodontal cepte meydana gelir.
  • İlişki: Gingival apse genellikle dişten bağımsız olarak oluşur, oysa periodontal apse dişin destek dokularını etkileyen periodontal hastalıkların bir sonucudur.
  • Ciddiyet: Periodontal apseler genellikle daha derin enfeksiyonlar olduğu için gingival apselere göre daha ciddi kabul edilir ve uzun vadeli diş eti sağlığı açısından daha büyük riskler taşır.

Gingival Apseyi Önlemek İçin Alınabilecek Önlemler

  • Ağız Hijyenine Önem Verin: Dişlerinizi günde en az iki kez florürlü diş macunu ile fırçalamak, plak birikimini önlemeye yardımcı olur ve apse oluşumunu engeller.
  • Diş İpi Kullanımını İhmal Etmeyin: Diş ipi veya ara yüz fırçası kullanarak dişlerinizin arasını düzenli olarak temizlemek, diş eti çizgisinde biriken plakları temizler ve enfeksiyon riskini azaltır.
  • Sağlıklı Beslenmeye Dikkat Edin: Şekerli ve nişastalı gıdalardan kaçınmak, diş çürüklerini ve dolayısıyla apse oluşumunu önler. Sağlıklı bir diyet, genel ağız sağlığınızı destekler.
  • Düzenli Diş Hekimi Kontrollerini Aksatmayın: Diş hekiminizi düzenli aralıklarla ziyaret etmek, diş eti hastalıklarının erken teşhis edilmesine yardımcı olur ve ciddi diş eti problemlerinin gelişmesini önler.
  • Sigara ve Alkol Kullanımını Sınırlayın: Sigara ve alkol, ağız dokularına zarar vererek enfeksiyonlara ve diş eti hastalıklarına zemin hazırlar. Bu alışkanlıkları sınırlamak, diş eti sağlığını korur.

Gingival apse, zamanında müdahale edilmediğinde ciddi sağlık sorunlarına yol açabilecek bir diş eti hastalığıdır. Ağız hijyenine özen göstermek, düzenli diş kontrollerine gitmek ve sağlıklı bir yaşam tarzı sürdürmek, bu tür enfeksiyonların oluşmasını önlemek için alınabilecek en etkili önlemlerdir. Diş sağlığınızı koruyarak hem ağrılı durumların önüne geçebilir hem de genel sağlığınızı iyileştirebilirsiniz.

Gingival Apse (Diş Eti Apsesi) ile İlgili Bilimsel Yayınlar

Int Dent J dergisinde Temmuz 2024 tarihinde yayımlanan “Socket Preservation Using Platelet-Rich Fibrin and Free Gingival Grafts” konulu çalışmanın amacı, diş çekim soketi korunmasında (SP) platelet zengin fibrin (PRF) ve serbest diş eti grefti (FGG) kullanımı sonrası krestal kemik seviyelerinde (CBL) bir fark olup olmadığını değerlendirmektir. Çalışma, PRF ve FGG kullanılarak yapılan SP sonrası CBL’leri karşılaştırmak amacıyla yapılmıştır. Yöntem olarak, her iki grup da PRF ve FGG ile SP uygulanarak izlenmiştir. Altı ay sonunda, PRF grubunda buccolingual boyutun daha iyi korunduğu bulunmuştur (P < .05). Sonuç olarak, her iki teknik de etkili bulunmuş, ancak PRF’nin buccolingual boyutu korumada daha üstün olduğu belirlenmiştir.

Evid Based Dent dergisinde Haziran 2024 tarihinde yayımlanan “Multi-nutrients and periodontal disease – a new adjunct to improving treatment outcomes? A randomised placebo-control clinical trial” adlı çalışmanın amacı, evre III ve IV periodontal hastalık tedavisinde cerrahi olmayan hijyen fazı tedavisi (nsHPT) ile birlikte mikronutrient takviyesinin etkilerini incelemektir. Çalışma, Viyana Tıp Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesinde yürütülen çift kör, plasebo kontrollü bir klinik denemedir. Toplamda 42 hasta, mikronutrient takviyesi veya plasebo alacak şekilde randomize edilmiştir. Sekiz haftalık tedavi süresi sonunda, periodontal cep derinliği (PPD) ve sondalamada kanama (BOP) ölçümleri değerlendirilmiştir. Sonuçlar, mikronutrient takviyesi alan grupta PPD’de azalma olduğunu gösterse de bu bulgular istatistiksel olarak anlamlı bulunmamıştır. Mikronutrient takviyesinin nsHPT ile birlikte kullanımı, periodontal parametrelerde iyileşme sağlamıştır.

Ankara’da En İyi Diş Kliniği

Diş hekimi seçerken dikkat edilmesi gerekenler, sağlıklı bir ağız ve diş sağlığı için oldukça önemlidir. Güvenilir kaynaklardan öneriler almak, hasta yorumlarını okumak, diş hekiminizin eğitim ve deneyimlerini sorgulamak, hijyen standartlarına dikkat etmek ve açık iletişim kurmak, doğru diş hekimini bulmanızda size yardımcı olacaktır. Unutmayın, diş hekiminizle kuracağınız sağlam bir ilişki, ağız ve diş sağlığınız için uzun vadede büyük faydalar sağlayacaktır. Perspektif Diş Polikliniğimizde tedavi gören hastaların yorumlarına buradan göz atabilirsiniz.

Açık iletişim, yüksek mesleki deneyimimiz, temizlik ve hijyene uygun fiziki olanaklarımız ile Perspektif Diş Polikliniği olarak hastalarımız için son teknolojiyi kullanmanın yanı sıra en son yayınlanan bilimsel araştırmaların ışığında, diş hekimleri olarak bizler kendimizi güncel tutuyor ve hasta memnuniyeti için elimizden gelen çabayı gösteriyoruz. Ankara Çankaya Çukurambar bölgesinde hizmet veren Perspektif Diş Polikliniğine tüm soru ve görüşlerinizi iletebilir ve ayrıca Diş Taşı Temizliği, Bruksizm Tedavisi, 20 Yaş Diş Çekimi, Apikal Rezeksiyon, Gömülü Diş Çekimi, İmplant Tedavisi, Çocuk Diş Hekimliği, Diş Beyazlatma, Diş Eti Çekilmesi, Diş Eti Estetiği, Küretaj, Gülüş Tasarımı, İnley ve Onley Diş Restorasyonları, Porselen Lamina ve Zirkonyum Diş Kaplama konularında İletişim sayfamız üzerinden randevu alabilirsiniz.

Bu makale Perspektif Diş Polikliniği tarafından hazırlanmıştır.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir