1443. Cad. 1071 Plaza C Blok No: 25/7 Çankaya/Ankara

1443. Cad. 1071 Plaza C Blok No: 25/7 Çankaya/Ankara

İletişime Geçin

0312 419 66 50

Çalışma Saatleri

Pzt-Cmt: 9:00 - 18:00

Hamilelik Gingivitisi Nedir?

Hamilelik gingivitisi, hamilelik sürecinde hormonal değişikliklerin etkisiyle diş eti dokularında oluşan iltihaplanma durumudur. Bu durum, genellikle hamile kadınların %60 ila %75’ini etkileyen yaygın bir problemdir. Hamilelik boyunca artan progesteron ve östrojen seviyeleri, diş etlerine daha fazla kan akışı sağlar ve bu da diş etlerinin hassaslaşmasına, şişmesine ve daha kolay kanamasına yol açar. Hamilelik gingivitisi, hamilelik dönemi sona erdiğinde genellikle kendiliğinden düzelir; ancak uygun tedavi uygulanmadığında ciddi diş eti hastalıklarına yol açabilir.

Hamilelik Gingivitisi Neden Olur?

Hamilelik gingivitisi, temel olarak hormonal değişiklikler nedeniyle ortaya çıkar. Hamilelik süresince vücutta artan progesteron ve östrojen seviyeleri, diş etlerine daha fazla kan akışını teşvik eder. Bu artış, diş etlerinin daha hassas hale gelmesine ve diş plağına karşı daha duyarlı olmasına neden olur. Diş plağı, dişlerin yüzeyinde biriken bakteri ve yemek artıklarıdır. Eğer düzenli olarak temizlenmezse, bu plaklar diş eti çizgisinde birikir ve diş etlerinde iltihaplanmaya yol açar. Ayrıca, hamilelik sürecinde bağışıklık sisteminde meydana gelen değişiklikler de diş eti iltihabına yatkınlığı artırır.

Hamilelik sırasında diş etlerinin iltihaplanmasının bir diğer nedeni de vücudun plak bakterilerine karşı daha düşük bir tepki verebilmesidir. Bu durum, diş etlerinde kızarıklık, şişme ve kanama gibi belirtilerin ortaya çıkmasına neden olur. Hormonal değişikliklerin yanı sıra, yetersiz ağız hijyeni, kötü beslenme alışkanlıkları ve genetik faktörler de hamilelik gingivitisine katkıda bulunabilir.

Hamilelik Gingivitisi Belirtileri Nelerdir?

Hamilelik gingivitisinin en yaygın belirtileri arasında diş etlerinde kızarıklık, şişme ve hassasiyet bulunur. Ayrıca, dişlerin fırçalanması veya diş ipi kullanılması sırasında diş etlerinin kanaması yaygın bir semptomdur. Hamilelik gingivitisi olan kadınlar, diş etlerinin parladığını ve normalden daha kırmızı olduğunu fark edebilirler. Ayrıca, diş etlerinde ağrı veya rahatsızlık hissi, kötü ağız kokusu ve dişlerin gevşemesi gibi diğer belirtiler de görülebilir. Bu belirtiler genellikle hamileliğin ikinci trimesterinde artar ve üçüncü trimesterde en yoğun halini alabilir.

Hamilelik gingivitisi ilerlediğinde, diş etleri dişlerden çekilmeye başlayabilir ve bu da dişlerin daha uzun görünmesine neden olabilir. Eğer tedavi edilmezse, bu durum daha ciddi bir diş eti hastalığı olan periodontitise dönüşebilir. Periodontitis, dişleri destekleyen kemik ve bağ dokusunun tahrip olmasına yol açarak diş kaybına neden olabilir.

Hamilelikte Dental Tedaviler Ne Zaman Uygulanır?

Hamilelik süresince dental tedaviler, genellikle ikinci trimesterde uygulanır. Bu dönem, fetüsün organ gelişiminin tamamlandığı ve anne adayının rahatsızlıklarının daha az olduğu bir dönemdir. İkinci trimesterde yapılan dental işlemler, hem anne hem de bebek için daha güvenlidir. Öte yandan, acil durumlar hariç, hamileliğin ilk trimesterinde ve son trimesterinde diş tedavilerinden kaçınılması önerilir.

Diş hekimleri, hamilelik sırasında özellikle koruyucu tedavilere odaklanır. Diş temizliği, plakların ve tartarın uzaklaştırılması, diş etlerinin sağlığını korumak için önemlidir. Bununla birlikte, hamilelik süresince dental röntgen çekilmesi genellikle ertelenir veya acil bir durum söz konusu ise minimum radyasyon maruziyeti sağlayacak şekilde önlemler alınır. Diş dolguları ve diğer dental prosedürler ise mümkünse doğum sonrası döneme ertelenir.

Hamilelik Gingivitisi Nasıl Tedavi Edilir?

Hamilelik gingivitisinin tedavisi, öncelikle iyi bir ağız hijyeni sağlamaktan geçer. Dişlerin günde en az iki kez fırçalanması ve diş ipi kullanımı, plak oluşumunu önlemeye yardımcı olur. Diş eti iltihabını azaltmak için antiseptik ağız gargaraları kullanılabilir. Bu gargaralar, bakterileri öldürerek plak oluşumunu engeller ve diş etlerinin sağlıklı kalmasına katkıda bulunur.

Eğer hamilelik gingivitisi ciddi boyutlara ulaştıysa, diş hekimi tarafından profesyonel diş temizliği yapılması gerekebilir. Diş taşı temizliği ve kök yüzeyi düzleştirme işlemleri, diş etlerindeki iltihabın azaltılmasına yardımcı olur. İleri vakalarda ise antibiyotik tedavisi gerekebilir; ancak hamilelik sırasında antibiyotik kullanımı konusunda dikkatli olunmalı ve doktor tavsiyesi alınmalıdır.

Doğal tedavi yöntemleri de hamilelik gingivitisi için kullanılabilir. Örneğin, deniz tuzu ile hazırlanan gargara karışımı, diş eti iltihabını azaltmada etkili olabilir. Ayrıca, C vitamini açısından zengin gıdalar tüketmek, diş etlerinin sağlıklı kalmasına katkı sağlar. Yine de, her türlü tedavi yöntemi uygulanmadan önce bir diş hekimine danışılmalıdır.

Hamilelikte Diş Eti Sağlığını Korumak İçin Öneriler

Hamilelik sırasında diş eti sağlığını korumak için şu önerilere dikkat edilmelidir:

  • Düzenli olarak diş fırçalama ve diş ipi kullanımı: Plak oluşumunu önlemek ve diş etlerinin sağlıklı kalmasını sağlamak için dişlerin günde en az iki kez fırçalanması ve günde bir kez diş ipi kullanılması gerekir.
  • Antiseptik gargara kullanımı: Antiseptik özelliklere sahip ağız gargaraları, diş eti iltihabını azaltmaya yardımcı olabilir. Ancak, hamilelik sırasında alkol içermeyen gargara ürünleri tercih edilmelidir.
  • Düzenli diş hekimi kontrolleri: Hamilelik boyunca en az bir kez diş hekimi ziyareti yapılması, diş eti hastalıklarının erken teşhis ve tedavi edilmesini sağlar.
  • Sağlıklı beslenme: C vitamini açısından zengin meyve ve sebzeler, diş eti sağlığını korumada önemli rol oynar. Şekerli ve asitli gıdalardan kaçınılmalıdır.

Hamilelik gingivitisi, iyi bir ağız hijyeni ve düzenli diş hekimi ziyaretleri ile yönetilebilir. Doğum sonrasında hormon seviyelerinin normale dönmesiyle birlikte, diş etleri de genellikle eski sağlıklı haline geri döner.

Hamilelik Gingivitisi ile İlgili Bilimsel Yayınlar

Int J Surg Case Rep dergisinde Ağustos 2024 tarihinde yayımlanan “Maternal and Foetal care in odontogenic infections: A well curated management” konulu  çalışmanın amacı, hamilelik döneminde ortaya çıkan odontojenik ve orofasiyal enfeksiyonların yönetimindeki zorlukları incelemektir. Yöntem olarak, 28 yaşında hamile bir hastada alt yüz sağ tarafında şişlik ve ağız açmada kısıtlılık şikayetiyle başvuran bir vaka değerlendirilmiştir. Klinik incelemede submandibular ve pterygoid alan enfeksiyonu teşhis edilmiş ve genel anestezi altında insizyon ve drenaj önerilmiştir. Sonuçlar, erken müdahalenin enfeksiyonun yayılmasını ve olası ciddi komplikasyonları önlediğini göstermektedir. Değerlendirme olarak, hamilelikte diş kaynaklı enfeksiyonların hızlı ve dikkatli bir şekilde yönetilmesinin hem anne hem de fetüs sağlığı açısından kritik öneme sahip olduğu vurgulanmıştır.

Int J Mol Sci dergisinde Ağustos 2024 tarihinde yayımlanan “Maternal Salivary miR-423-5p Is Linked to Neonatal Outcomes and Periodontal Status in Cardiovascular-High-Risk Pregnancies” adlı çalışmanın amacı, hamilelik döneminde görülen periodontal hastalığın (PD) kardiyometabolik hastalık (KMD) riskini artırarak gebelik ve yenidoğan sonuçlarını nasıl etkilediğini incelemektir. Yöntem olarak, oral hastalıklara sahip hamile kadınların tükürüklerinde bulunan miRNA’lar analiz edilmiştir. Sonuçlar, miR-423-5p seviyesinin artması ve miR-27b-3p seviyesinin azalmasının periodontitis hastalarında belirgin olduğunu göstermiştir. ROC analizi, bu miRNA’ların oral hastalıkların tanısında yüksek doğrulukla kullanılabileceğini ortaya koymuştur. Değerlendirme olarak, tükürük miRNA’larının, yüksek KMD riski taşıyan hamile kadınlarda erken biyomarker olarak kullanılabileceği sonucuna varılmıştır.

Ankara En İyi Diş Kliniği Tavsiye

Diş hekimi seçerken dikkat edilmesi gerekenler, sağlıklı bir ağız ve diş sağlığı için oldukça önemlidir. Güvenilir kaynaklardan öneriler almak, hasta yorumlarını okumak, diş hekiminizin eğitim ve deneyimlerini sorgulamak, hijyen standartlarına dikkat etmek ve açık iletişim kurmak, doğru diş hekimini bulmanızda size yardımcı olacaktır. Unutmayın, diş hekiminizle kuracağınız sağlam bir ilişki, ağız ve diş sağlığınız için uzun vadede büyük faydalar sağlayacaktır.

Açık iletişim, yüksek mesleki deneyimimiz, temizlik ve hijyene uygun fiziki olanaklarımız ile Perspektif Diş Polikliniği olarak hastalarımız için son teknolojiyi kullanmanın yanı sıra en son yayınlanan bilimsel araştırmaların ışığında, diş hekimleri olarak bizler kendimizi güncel tutuyor ve hasta memnuniyeti için elimizden gelen çabayı gösteriyoruz.

Ankara Çankaya Çukurambar bölgesinde hizmet veren Perspektif Diş Polikliniğine tüm soru ve görüşlerinizi iletebilir ve ayrıca Diş Taşı Temizliği, Bruksizm Tedavisi, 20 Yaş Diş Çekimi, Apikal Rezeksiyon, Gömülü Diş Çekimi, İmplant Tedavisi, Çocuk Diş Hekimliği, Diş Beyazlatma, Diş Eti Çekilmesi, Diş Eti Estetiği, Küretaj, Gülüş Tasarımı, İnley ve Onley Diş Restorasyonları, Porselen Lamina ve Zirkonyum Diş Kaplama konularında İletişim sayfamız üzerinden randevu alabilirsiniz.

Bu makale Perspektif Diş Polikliniği tarafından hazırlanmıştır.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir