1443. Cad. 1071 Plaza C Blok No: 25/7 Çankaya/Ankara

1443. Cad. 1071 Plaza C Blok No: 25/7 Çankaya/Ankara

İletişime Geçin

0312 419 66 50

Çalışma Saatleri

Pzt-Cmt: 9:00 - 18:00

Diş Teli Tedavisi Nasıl Yapılır?

Diş tellerinin ilk aşaması, manuel kontroller ve röntgenler kullanarak dişlerin hizasını değerlendiren bir ortodontist tarafından yapılan kapsamlı bir muayeneyi içerir. Diş tellerinin gerekliliği belirlendikten sonra, diş tellerinin türü ve tedavi süresi göz önünde bulundurularak ayrıntılı bir plan hazırlanır. Gerçek takma işlemi, dişleri kuru ve görünür tutmak için bir yanak ekartörü kullanılmasını, ardından diş cilalama, bakım ve diş çimentosu kullanılarak braketlerin yapıştırılmasını ve ark tellerinin takılmasıyla sonlandırılmasını içerir. Prosedür ayrıntılı olsa da genellikle 20 dakikadan kısa sürede tamamlanır.

Montaj sonrası, dişlerin sürekli olarak yeniden konumlandırılmasını sağlamak için düzenli ayarlamalar gereklidir ve bu da periyodik ortodontist ziyaretlerini gerektirir. Bu ziyaretler sırasında, uygun gerginliği korumak için yıpranmış elastik bağlar ve ark telleri değiştirilir. Hastalar tipik olarak ayarlamaların ardından reçetesiz ağrı kesici ile yönetilebilen gerginlik ve ağrı hissederler. İstenilen hizalama sağlandıktan sonra, diş tellerinin çıkarılması basittir ve minimum rahatsızlık verir. Çıkarma işleminden sonra, dişlerin konumunu korumak için bir tutucu kullanılması çok önemlidir. Komplikasyonları önlemek ve en iyi sonuçları elde etmek için hastaların tedavi boyunca sıkı ağız hijyeni uygulamalarına uymaları önemlidir.

Diş Teli Tedavisi Ne Kadar Sürer?

Diş telleri ile ortodontik tedavinin süresi bireyler arasında önemli ölçüde değişiklik gösterir ve genellikle altı ay ile iki yıl arasında değişir. Bu süreyi etkileyen faktörler arasında diş dizilim bozukluğunun karmaşıklığı, hastanın ortodontik bakıma uyumu ve özel tedavi ihtiyaçları yer alır. Ortodontistin talimatlarına uyulması, iyi bir ağız hijyeninin sağlanması ve diş tellerine zarar verebilecek gıdalardan kaçınılması, tedavinin etkinliğini optimize edebilir ve gereken süreyi potansiyel olarak azaltabilir.

Seçilen diş teli türü de (metal, şeffaf hizalayıcılar veya lingual diş telleri) tedavi süresini etkiler. Geleneksel metal diş telleri ciddi düzeltmeler için gerekli olabilir ve daha uzun sürebilirken, şeffaf hizalayıcılar daha hızlı olabilir ancak takma süresine sıkı sıkıya bağlı kalmayı gerektirir. Hastanın yaşam tarzı ve diyet seçimleri tedavinin başarısında kritik rol oynar. Düzenli ortodonti ziyaretleri, apareylerin uygun bakımı ve herhangi bir endişe veya önemli yaşam olayları hakkında ortodontistle açık iletişim, başarılı bir tedavi sonucuna ve sağlıklı, hizalı bir gülümsemeye daha verimli bir şekilde ulaşılmasına katkıda bulunabilir.

Diş Teli Tedavisi Aşamaları

Ortodontik tedavi genellikle üç farklı aşamada gerçekleşir ve diş dizilimini ve kapanışı iyileştirmek için kapsamlı bir yaklaşım sağlar. Başlangıçta, Pre-Braces aşaması, ortodontistin altta yatan sorunları belirlemek için röntgenler ve ağız muayeneleri yoluyla hastanın diş yapısını değerlendirdiği konsültasyonları ve hazırlıkları içerir. Daha sonra hastanın özel ihtiyaçlarına göre seramik, metal veya lingual diş telleri veya şeffaf plaklar gibi seçenekleri kapsayan ayrıntılı bir tedavi planı oluşturulur. Aşırı çapraşıklık durumlarında, ortodontist alan yaratmak için genişleticiler veya diş çekimleri önerebilir ve ardından diş tellerine hazırlık için ayırıcıların uygulanmasını tavsiye edebilir.

İkinci aşama olan tedavi, hastaların ağrı kesici önlemlerle hafifletilen kısa süreli rahatsızlık yaşayabileceği diş tellerinin uygulanmasıyla başlar. Ayarlamalar için düzenli ziyaretler, dişlerin istenen pozisyonlarına hareket etmesini sağlar. Bu aşama aynı zamanda ısırma sorunlarının ele alınmasını ve çekimlerden kalan boşlukların elastikler veya yaylar gibi çeşitli ortodontik araçlar kullanılarak kapatılmasını da içerebilir. Son aşama, diş hizalamasının ve kapanış düzeltmesinin titizlikle “ince ayarını” içerir. Diş telleri çıkarıldıktan sonra, sabit tutucular uygulanabilir ve yeni hizalamayı korumak için çıkarılabilir tutucular sağlanabilir. Tedavi sonrası düzenli kontroller, ortodontik müdahalenin kalıcı etkinliğini sağlar ve dengeli, sağlıklı bir gülümsemeyi hedefler.

Diş Teli Tedavisi ile İlgili Son Bilimsel Yayınlar

Mart 2024’te European Journal of Orthodontics dergisinde yayımlanan “Distribution of initial caries lesions in relation to fixed orthodontic therapy. A systematic review and meta-analysis” başlıklı çalışma, ortodontik tedavi gören hastalarda İlk Çürük Lezyonlarının (İÇL) prevalansını ve insidansını 1990 sonrası yayınlanan çalışmalardan elde edilen verileri analiz ederek gözden geçirmektedir. 468 makaleden elde edilen sonuçlar, ICL’lerin yaygın bir yan etki olduğunu, prevalans oranlarının hastalar arasında %57 ve diş başına %22, insidans oranlarının ise hastalardaki yeni lezyonlar için %48 ve diş başına %15 olduğunu göstermiştir. Binden fazla hasta ve dişi kapsayan inceleme, ortodontik apareylerle ilişkili önemli çürük riskinin altını çizmektedir. Bulgular, bu yüksek riski azaltmak için ortodontik tedaviler sırasında etkili çürük önleme stratejilerinin gerekliliğini vurgulamaktadır.

Cochrane Database of Systematic Reviews‘da Şubat 2024’te yayımlanan “Initial arch wires used in orthodontic treatment with fixed appliances” başlıklı, ilk olarak 2010 yılında yayınlanan ve en son 2022 yılında güncellenen bu Cochrane derlemesi, ortodontik tedavide kullanılan çeşitli başlangıç ark tellerinin etkinliğini incelemektedir. Sabit ortodontik braketler kullanılırken diş dizilimi, kök rezorpsiyonu ve ilk dizilim aşamasında yaşanan ağrı oranını değerlendirmeye odaklanmaktadır. İnceleme, çok telli paslanmaz çelik, geleneksel ve süperelastik nikel-titanyum ve termoelastik bakır-nikel-titanyum teller gibi farklı materyal ve tel türlerini inceleyen 1915 katılımcılı 29 randomize kontrollü çalışmayı içermektedir. Bununla birlikte, farklı tel türleri arasında ağrı seviyeleri ve hizalama oranları açısından çok az fark olduğunu gösteren kanıtlar yetersiz ve düşük kesinlikte kalmıştır. İnceleme, ortodontik tedavi için en etkili ve en az ağrılı ilk ark teli türlerini belirlemek için daha büyük, iyi tasarlanmış çalışmalara duyulan ihtiyacı vurgulamaktadır. Yazarlar, etkinlik ve ağrı yönetimi açısından herhangi bir başlangıç ark teli tipini veya boyutunu diğerlerine tercih eden net bir kanıt olmadığı sonucuna varmıştır. Süperelastik nikel-titanyum teller başlangıçta termoelastik tellerden biraz daha fazla ağrıya neden olabilirken ve tek telli süperelastik teller dişleri koaksiyel tellerden daha yavaş hizalayabilirken, genel olarak bu bulguların kesinliği düşüktür. Güçlü kanıtların olmaması nedeniyle, ortodontistlerin tel seçimlerini bireysel hasta ihtiyaçlarına dayandırmaları ve tedavi yaklaşımlarında uyarlanabilir kalmaları tavsiye edilir. Ortodontik tedavi için en iyi başlangıç ark teli seçenekleri hakkında kesin öneriler sunmak için daha fazla araştırma yapılması gerekmektedir.

Perspektif Diş Kliniği olarak hastalarımız için son teknolojiyi kullanmanın yanı sıra en son yayınlanan bilimsel araştırmaların ışığında, diş hekimleri olarak bizler kendimizi güncel tutuyor ve hasta memnuniyeti için elimizden gelen çabayı gösteriyoruz.

Ankara Çankaya Çukurambar bölgesinde hizmet veren Perspektif Diş Kliniğine tüm soru ve görüşlerinizi iletebilir ve ayrıca Diş Taşı Temizliği, Bruksizm Tedavisi, 20 Yaş Diş Çekimi, Apikal Rezeksiyon, Gömülü Diş Çekimi, İmplant Tedavisi, Çocuk Diş Hekimliği, Diş Beyazlatma, Diş Eti Çekilmesi, Diş Eti Estetiği, Küretaj, Gülüş Tasarımı, İnley ve Onley Diş Restorasyonları, Porselen Lamina ve Zirkonyum Diş Kaplama konularında İletişim sayfamız üzerinden randevu alabilirsiniz.

Bu makale Perspektif Diş Kliniği tarafından hazırlanmıştır.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir