1443. Cad. 1071 Plaza C Blok No: 25/7 Çankaya/Ankara

1443. Cad. 1071 Plaza C Blok No: 25/7 Çankaya/Ankara

İletişime Geçin

0312 419 66 50

Çalışma Saatleri

Pzt-Cmt: 9:00 - 18:00

Çenede Isırım Bozukluğu (Maloklüzyon) Nedir?

Çene ısırım bozukluğu, dişlerin ve çenenin doğal pozisyonunda düzgün bir şekilde kapanmaması durumudur ve bu, hem estetik hem de fonksiyonel sorunlara yol açabilir. Dişlerin birbiriyle uyumsuz kapanması (maloklüzyon), çiğneme, konuşma, nefes alma ve genel ağız sağlığı üzerinde olumsuz etkilere neden olabilir. Bu bozukluk, hafif estetik kaygılardan, ciddi çene ağrısına ve diş aşınmalarına kadar geniş bir yelpazede sorunlara yol açabilir. Bu yazıda, çene ısırım bozukluğunun belirtileri, nedenleri, tedavi yöntemleri ve tedavi edilmediği durumlarda karşılaşılabilecek sorunlar ele alınacaktır.

Çenede Isırım Bozukluğunun Belirtileri Nelerdir?

Çene ısırım bozukluğu, bireyde çeşitli belirtilerle kendini gösterebilir. Bunlar çoğunlukla çene ve dişlerin yapısındaki düzensizliklerden kaynaklanır ve ağız fonksiyonlarını doğrudan etkiler.

  • Dişlerin kapanışındaki düzensizlik: Üst ve alt dişlerin birbiriyle tam uyum sağlayamaması.
  • Çiğneme ve yutkunma güçlükleri: Dişlerin ve çenenin uyumsuzluğu, yiyeceklerin doğru şekilde çiğnenmesini engelleyebilir.
  • Konuşma bozuklukları: Özellikle açık veya çapraz ısırım gibi durumlar, bireylerin bazı sesleri çıkarmakta zorlanmasına yol açabilir.
  • Çene ekleminde ağrı ve kas spazmları: Temporomandibular eklem (TMJ) üzerinde artan baskı, çene hareketleri sırasında ağrıya ve kaslarda gerginliğe neden olabilir.
  • Diş aşınmaları ve mine kaybı: Yanlış kapanma nedeniyle dişlerde anormal aşınma görülebilir, bu da uzun vadede diş hassasiyetine ve çürüğe yol açabilir.
  • Baş ve boyun ağrıları: Yanlış ısırım, boyun ve baş kaslarında gerilim yaratarak kronik ağrılara neden olabilir.

Bu belirtiler, bireyin yaşam kalitesini önemli ölçüde düşürebilir ve zamanla daha ciddi ağız sağlığı problemlerine neden olabilir.

Çenede Isırım Bozukluğu Neden Olur?

Çene ısırım bozukluğu, birçok farklı nedene bağlı olarak gelişebilir. Genetik faktörler, çevresel etkenler ve çocukluk dönemi alışkanlıkları, çene ve diş yapısının düzgün gelişimini etkileyebilir.

Genetik yatkınlık: Aile geçmişinde ısırım bozukluğu olan bireylerde bu tür bozuklukların görülme olasılığı daha yüksektir. Genetik olarak aktarılan diş yapısı ve çene şekli bozuklukları, bu duruma zemin hazırlayabilir.
Çocukluk alışkanlıkları: Uzun süreli emzik kullanımı, parmak emme veya biberon ile beslenme gibi çocukluk alışkanlıkları, dişlerin ve çene yapısının doğal gelişimini olumsuz etkileyebilir. Bu alışkanlıklar, özellikle açık ısırım gibi problemlere neden olabilir.
Diş kayıpları: Çocukluk döneminde süt dişlerinin erken kaybı veya kalıcı dişlerin geç çıkması, dişlerin yanlış hizalanmasına yol açabilir. Ayrıca, bazı dişlerin doğuştan eksik olması da dişlerin kaymasına ve ısırım bozukluklarına neden olabilir.
Travmalar ve yaralanmalar: Çene bölgesine alınan darbeler ya da yaralanmalar, çene yapısının dengesini bozarak isırım sorunlarına yol açabilir. Bu tür travmalar, çenenin asimetrik gelişmesine neden olabilir.
Dil itme refleksi: Dilin yanlış pozisyonda durması ve sürekli olarak dişlere baskı yapması, özellikle alt ve üst dişlerin hizasını bozabilir. Bu alışkanlık, çene yapısını zamanla etkileyebilir.

Çene ısırım bozukluğunun gelişiminde bu faktörlerin bir veya birkaçı bir arada etkili olabilir. Özellikle çocukluk döneminde fark edilen alışkanlıklar ve çene gelişimi sorunlarının erken dönemde müdahale edilmesi, daha ciddi problemlerin önüne geçebilir.

Çenede Isırım Bozukluğu Nasıl Tedavi Edilir?

Çene ısırım bozukluğunun tedavisi, bozukluğun türüne ve şiddetine bağlı olarak değişiklik gösterir. Tedavi yöntemleri genellikle ortodontik müdahalelerle başlar, ancak bazı durumlarda cerrahi işlemler de gerekebilir.

Ortodontik tedavi: Diş telleri, şeffaf plaklar (Invisalign) veya lingual braketler gibi ortodontik cihazlar kullanılarak dişler yavaş yavaş hizalanır. Bu tedavi, hem estetik açıdan düzelme sağlar hem de ağız fonksiyonlarını iyileştirir. Çocuklarda ve gençlerde daha hızlı sonuçlar alınabilirken, yetişkinlerde tedavi süresi biraz daha uzun olabilir.
Çene genişleticiler: Üst çenenin dar olduğu durumlarda kullanılan bu ortodontik cihazlar, çenenin genişletilmesine yardımcı olur. Bu yöntem özellikle büyüme çağındaki çocuklarda etkilidir.
Cerrahi müdahale: Şiddetli ısırım bozukluklarında cerrahi müdahaleye başvurulabilir. Çene cerrahisi, çenenin yanlış hizalanmasını düzelterek ısırım problemlerini ortadan kaldırır. Bu tedavi genellikle ortodontik tedaviyle birlikte uygulanır.
Diş çekimi: Diş sıkışıklığının olduğu vakalarda, bazı dişlerin çekilmesi gerekebilir. Bu işlem, dişlerin düzgün hizalanması için gerekli alanı sağlar.

Tedavi yönteminin seçimi, hastanın yaşı, ısırım bozukluğunun ciddiyeti ve çene yapısının durumuna göre belirlenir. Erken yaşlarda tedaviye başlamak, daha etkili ve kalıcı sonuçlar elde edilmesine yardımcı olur.

Çenede Isırım Bozukluğu Tedavi Edilmezse Ne Olur?

Çene ısırım bozukluğu tedavi edilmediğinde zamanla daha ciddi sorunlara yol açabilir. Bu sorunlar hem ağız sağlığını hem de genel sağlık durumunu olumsuz etkileyebilir.

Dişlerin aşırı aşınması: Yanlış kapanma sonucu dişler zamanla aşınır ve mine kaybı yaşanır. Bu da dişlerin çürümeye daha yatkın hale gelmesine ve diş hassasiyetine neden olabilir.
Çene eklemi rahatsızlıkları: Temporomandibular eklem (TMJ) üzerindeki baskı artar ve çene eklemi bozuklukları ortaya çıkabilir. Bu durum, çene ağrısı, kısıtlı hareket kabiliyeti ve çene kilitlenmesi gibi sorunlara yol açar.
Baş ve boyun ağrıları: Yanlış hizalanmış çene yapısı, çene kaslarının gereksiz yere aşırı çalışmasına neden olur. Bu da baş, boyun ve omuz bölgelerinde ağrılara yol açabilir.
Diş çürükleri ve diş eti hastalıkları: Dişlerin yanlış hizalanması, dişlerin temizlenmesini zorlaştırır ve bu da diş çürüklerine ve diş eti hastalıklarına yol açabilir.
Konuşma bozuklukları ve sosyal zorluklar: Konuşma güçlüğü, bireylerin sosyal yaşamında özgüven kaybına ve iletişim sorunlarına neden olabilir.

Bu sorunlar, bireyin yaşam kalitesini ciddi anlamda etkileyebilir. Erken teşhis ve tedavi, bu olumsuz sonuçların önüne geçmek için son derece önemlidir.

Çenede Isırım Bozukluğu İle İlgili Bilinmesi Gerekenler

Çene ısırım bozukluğu, yalnızca estetik bir sorun olmayıp aynı zamanda diş ve çene sağlığını da olumsuz etkileyen bir durumdur. Genetik yatkınlık ve çocukluk dönemi alışkanlıkları, çene ısırım bozukluğunun en yaygın nedenleri arasındadır. Ortodontik tedavi ve cerrahi müdahaleler, ısırım bozukluğunu düzeltmede etkili ve kalıcı çözümler sunar. Tedavi edilmediğinde çene ısırım bozukluğu, diş aşınması, TMJ sorunları ve diş çürükleri gibi uzun vadeli sağlık sorunlarına neden olabilir. Erken yaşta teşhis ve tedavi, tedavi sürecini daha etkili hale getirir ve komplikasyon riskini azaltır.

Sonuç olarak, çene ısırım bozukluğu zamanında fark edilip müdahale edildiğinde, hem ağız sağlığını korumak hem de yaşam kalitesini artırmak mümkündür.

Çenede Isırım Bozukluğu İle İlgili Bilimsel Yayınlar

Clin Oral Investig dergisinde Ekim 2024 tarihinde yayımlanan “Temporomandibular joint space variation and masticatory muscle activation during clenching with full versus partial covering occlusal splints” konulu çalışmanın amacı, temporomandibular rahatsızlıkların (TMD) tedavisinde kullanılan üç farklı splint tasarımının (tam kaplayan splint, ön ısırma splinti ve arka ısırma splinti) biyomekanik etkilerini karşılaştırmaktır. Yöntem olarak manyetik rezonans görüntüleme (MRI) ve çene izleme teknikleri birleştirilerek, sağlıklı bireylerin temporomandibular eklemlerindeki minimal intraartiküler mesafe (MID) ve kas aktivitesi (EMG) ölçülmüştür. Sonuçlarda, ön splint kullanımının diğer tasarımlara göre kas aktivasyonunu daha fazla azalttığı ve MID’i en çok küçülttüğü gözlemlenmiştir. Bu bulgular, splint tasarımının TMD tedavisinde hastanın semptomlarına göre belirlenmesi gerektiğini vurgulamaktadır.

Clin Oral Investig dergisinde Eylül 2024 tarihinde yayımlanan “An innovative evaluation method for clinical comparative analysis of occlusal contact regions obtained via intraoral scanning and conventional impression procedures: a clinical trial” adlı çalışmanın amacı, oklüzal temas bölgelerinin (OTB) intraoral tarama sistemi ve geleneksel ölçü yöntemleriyle elde edilmesini yenilikçi bir değerlendirme yöntemiyle karşılaştırmaktır. Araştırmaya tam dişlenmesi ve stabil merkezi oklüzyonu olan 15 katılımcı dahil edilmiştir. Üç grup oluşturulmuş; kontrol grubu, intraoral tarama (Test 1) ve geleneksel ölçü (Test 2) yöntemleri kullanılmıştır. Sonuçlara göre, intraoral tarama yöntemi OTB’nin daha yüksek tutarlılığını (p < 0.001) ve daha sıkı oklüzyon açıklığı (p = 0.024) sağlamıştır. Değerlendirme açısından, intraoral tarama yöntemi, geleneksel yöntemlere göre daha güvenilir bulunmuştur ve sanal oklüzal kayıtların değerlendirilmesinde kullanılabilecek bir yöntem sunmaktadır.

Ankara Çankaya Çukurambar bölgesinde hizmet veren Perspektif Diş Polikliniğine tüm soru ve görüşlerinizi iletebilir ve ayrıca Diş Taşı Temizliği, Bruksizm Tedavisi, 20 Yaş Diş Çekimi, Apikal Rezeksiyon, Gömülü Diş Çekimi, İmplant Tedavisi, Çocuk Diş Hekimliği, Diş Beyazlatma, Diş Eti Çekilmesi, Diş Eti Estetiği, Küretaj, Gülüş Tasarımı, İnley ve Onley Diş Restorasyonları, Porselen Lamina ve Zirkonyum Diş Kaplama konularında İletişim sayfamız üzerinden randevu alabilirsiniz.

Bu makale Perspektif Diş Polikliniği tarafından hazırlanmıştır.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir