Florür, dişleri güçlendiren ve çürükleri önleyen doğal bir mineraldir. Flor uygulaması, diş sağlığını koruma ve diş çürüklerini azaltma konusunda önemli faydalar sunar. Bu makalede, flor uygulamasının ne olduğunu, kimlere uygulanabileceğini, hangi yaşta yapılması gerektiğini, çürük dişlere uygulanıp uygulanamayacağını, tedavinin acı verip vermediğini ve flor uygulamasından sonra yapılması gerekenleri ele alacağız.
Florürlü Vernik Uygulaması Ne İşe Yarar?
Florürlü vernik uygulaması, diş minesini güçlendirerek çürük oluşumunu önlemeye yardımcı olur. Diş yüzeyine uygulanan yüksek konsantrasyonlu florür, dişlerin mineralleri daha iyi kullanmasını sağlar ve zayıflamış diş minesini onarır. Bu sayede dişler, bakterilere ve çürüğe karşı daha dirençli hale gelir. Florürlü vernik, diş çürüklerinin gelişimini yavaşlatarak veya tersine çevirerek, diş hekimine yapılan ziyaretlerin sıklığını ve maliyetini azaltır. Ayrıca diş ağrılarını önler, diş eti hastalıklarını engeller ve erken diş kaybını önler.
Flor Vernik Kimlere Uygulanır?
Flor vernik, çürük riski yüksek olan bireyler için idealdir. Bu, özellikle çocuklar ve diş eti hastalıkları olan, diş teli kullanan, ağız kuruluğu yaşayan veya zayıf diş minesi olan yetişkinler için geçerlidir. Çocuklarda, süt dişlerinin korunması ve kalıcı dişlerin güçlendirilmesi için florür uygulaması önerilir. Yetişkinler ise diş çürüğü riskini azaltmak ve genel ağız sağlığını iyileştirmek için bu uygulamadan yararlanabilirler.
Florürlü Vernik Uygulaması Kaç Yaşında Yapılır?
Florürlü vernik uygulaması, bebeklerin ilk dişleri çıktığında başlamalıdır. Amerikan Pediatri Akademisi, çocukların dişleri çıkmaya başladığında florür tedavisi almalarını önerir. Çocuklar için florür uygulaması, diş çürüklerini önlemek ve ileride oluşabilecek diş ağrılarını ve enfeksiyonlarını engellemek amacıyla 3-6 ayda bir tekrarlanmalıdır. Yetişkinler ise diş hekimleriyle risk durumlarını değerlendirerek yılda en az iki kez florür tedavisi almalıdır.
Çürük Dişe Flor Uygulanır mı?
Florür, çürüklerin erken evrelerini tedavi edebilir ve mevcut çürüklerin ilerlemesini yavaşlatabilir. Ancak derin ve geniş çürükler için florür uygulaması yeterli olmayabilir ve daha ileri diş tedavileri gerekebilir. Diş hekiminiz, çürüğün durumuna göre en uygun tedavi yöntemini belirleyecektir. Erken teşhis edilen çürüklerde florür tedavisi, dişin mineralleri yeniden emerek kendini onarmasına yardımcı olabilir.
Florür Tedavisi Acıtır mı?
Florür tedavisi genellikle acısızdır. Diş hekimi, florürü diş yüzeyine bir fırça veya pamuklu çubuk ile uygular. Uygulama sırasında ve sonrasında herhangi bir rahatsızlık hissetmezsiniz. Tedavi sadece birkaç dakika sürer ve ardından 30 dakika boyunca yemek yememeniz veya içmemeniz önerilir. Bu, florürün diş minesine tam olarak nüfuz etmesini sağlar. Nadiren de olsa bazı bireyler florüre karşı alerjik reaksiyon gösterebilir, ancak bu durum oldukça nadirdir.
Flor Uygulamasından Sonra Ne Yapılır?
Flor uygulamasından sonra, diş hekiminizin önerilerini takip etmek önemlidir. Uygulamadan sonraki 30 dakika boyunca bir şey yememek veya içmemek, florürün diş minesine tam olarak nüfuz etmesine yardımcı olur. Ayrıca, dişlerinizi düzenli olarak florürlü diş macunu ile fırçalamaya devam etmelisiniz. Çocuklar için, diş fırçalama sürecini gözlemlemek ve doğru miktarda diş macunu kullanmalarını sağlamak önemlidir. Florürlü ağız gargaraları da, çürük riskini azaltmak için kullanılabilir, ancak bu ürünler 6 yaş altındaki çocuklar için önerilmez.
Florür uygulaması, diş sağlığını korumak ve çürükleri önlemek için etkili bir yöntemdir. Hem çocuklar hem de yetişkinler, düzenli florür tedavisi ile daha sağlıklı dişlere sahip olabilirler. Florürün diş minesini güçlendirici ve çürükleri önleyici etkisi, ağız sağlığı için büyük önem taşır. Diş hekiminizle düzenli olarak görüşerek, dişlerinizin ihtiyaç duyduğu tedavileri belirleyebilir ve florür uygulamasının faydalarından yararlanabilirsiniz.
Flor Uygulaması ile İlgili Son Bilimsel Yayınlar
F1000Res dergisinde Şubat 2024 tarihinde yayınlanan “Preventive efficacy of 38% silver diamine fluoride and CPP-ACP fluoride varnish on molars affected by molar incisor hypomineralization in children: A randomized controlled trial” adlı çalışmada, gümüş diamine florür (SDF) ve Kazein Fosfopeptit-Amorf Kalsiyum Fosfat florür Varnışının (CPP-ACPFV) molar insizör hipomineralizasyonu (MIH) olan çocukların azı dişlerindeki çürük gelişimini, mine kırılmasını ve hassasiyeti önlemedeki etkinliği karşılaştırılmıştır. 6-9 yaş arası 100 çocuk, hafif MIH etkili iki karşıt kalıcı azı dişi ile çalışmaya dahil edilmiştir. Dişler rastgele ve eşit şekilde SDF veya CPP-ACPFV tedavisi almak üzere atanmıştır. Müdahaleler başlangıçta ve 3, 6, 9 ayda uygulanmış, çürük insidansı, çürük ilerlemesi, mine kırılması ve hassasiyet değerlendirilmiştir. SDF ile tedavi edilen grupta çürük insidansı ve çürük ilerlemesi açısından anlamlı fark bulunmuştur (P < 0.05). Ancak, tedavi grupları arasında mine kırılması ve hassasiyet açısından anlamlı fark gözlenmemiştir. Sonuç olarak, SDF uygulanan dişler daha düşük çürük insidansı ve daha yüksek çürük durdurma oranı göstermiştir. Her iki tedavi de mine kırılmasını önlemede ve hassasiyeti iyileştirmede umut vadetmiştir. Bu bulgular, SDF ve CPP-ACPFV’nin çürük önleme ve yönetiminde etkili tedaviler olduğunu vurgulamaktadır.
J Orthod Sci dergisinde Mayıs 2024 tarihinde yayınlanan “Effectiveness of fluoride mouthrinse in prevention of demineralization during fixed orthodontic treatment: A systematic review and meta-analysis” adlı sistematik derleme ve meta-analizin amacı, sabit ortodontik apareyler etrafında demiyeralizasyonun önlenmesinde florürlü ağız gargarasının etkinliğini değerlendirmektir. MEDLINE, Google Scholar, PubMed ve Cochrane Review gibi dört elektronik veritabanında, randomize kontrollü klinik çalışmalar aranmıştır. MeSH terimleri ve anahtar kelimeler kullanılarak yapılan aramalarda, randomize tahsis yapılmayan veya hayvan ve in vitro çalışmalar dışlanmıştır. Toplam 146 makale taranmış ve beş çalışma bu derleme için seçilmiştir. Ancak, sonuç ölçümlerindeki farklılıklar nedeniyle yalnızca iki çalışma meta-analiz için uygun bulunmuştur. Bu derleme, sabit ortodontik tedavi sırasında florürlü ağız gargarası kullanmanın braket etrafındaki demiyeralizasyonu azalttığını göstermiştir. Çok sayıda çürük veya restorasyona sahip hastalarda beyaz nokta lezyonlarının veya diş çürüklerinin oluşumunu engellemek için florürlü ağız gargarası kullanımı klinik uygulamalarda değerlendirilebilir.
Perspektif Diş Kliniği olarak hastalarımız için son teknolojiyi kullanmanın yanı sıra en son yayınlanan bilimsel araştırmaların ışığında, diş hekimleri olarak bizler kendimizi güncel tutuyor ve hasta memnuniyeti için elimizden gelen çabayı gösteriyoruz.
Ankara Çankaya Çukurambar bölgesinde hizmet veren Perspektif Diş Kliniği‘ne tüm soru ve görüşlerinizi iletebilir ve ayrıca Diş Taşı Temizliği, Bruksizm Tedavisi, 20 Yaş Diş Çekimi, Apikal Rezeksiyon, Gömülü Diş Çekimi, İmplant Tedavisi, Çocuk Diş Hekimliği, Diş Beyazlatma, Diş Eti Çekilmesi, Diş Eti Estetiği, Küretaj, Gülüş Tasarımı, İnley ve Onley Diş Restorasyonları, Porselen Lamina ve Zirkonyum Diş Kaplama konularında İletişim sayfamız üzerinden randevu alabilirsiniz.
Bu makale Perspektif Diş Kliniği tarafından hazırlanmıştır.