Yirmilik diş çekiminden sonra iyileşme süreci, özellikle de bunu takip eden ağrı ve rahatsızlık açısından ürkütücü olabilir. Sıkışma ve enfeksiyon gibi potansiyel diş sorunlarını hafifletmek için gerekli olan prosedür, tipik olarak ameliyat sonrası ilk iki ila üç gün boyunca en fazla rahatsızlığa neden olur. Ağrı seviyeleri, çekimin karmaşıklığına ve bireysel ağrı eşiklerine bağlı olarak büyük ölçüde değişebilir. Yirmi yaş dişlerinin çekilmesinden sonra ağrı hissedilmesi normaldir ve çoğu hasta bir hafta içinde rahatlar. Bununla birlikte, ameliyat bölgesindeki koruyucu kan pıhtısının yerinden çıktığı kuru soket gibi komplikasyonlar bu ağrıyı uzatabilir.
Etkili ağrı yönetimi, daha sorunsuz bir iyileşmenin anahtarıdır. Ayrıca, hastalar enfeksiyonu önlemek ve iyileşme sürecine yardımcı olmak için yorucu aktivitelerden kaçınmalı ve diş hekimlerinin talimatlarına uymalıdır. İyileşme süresi tam iyileşme için iki haftaya kadar uzayabilse de, çoğu hasta iyileşme sürecini düzgün bir şekilde yönettikçe semptomlarının giderek azaldığını fark eder.
20’lik Diş Çekimi Sonrası Ağrısına Ne İyi Gelir?
Yirmilik diş çekiminden sonra rahatsızlığın yönetilmesi ve kuru soket gibi komplikasyonların önlenmesi çok önemlidir. Parasetamol ve ibuprofen etkili ağrı kesicilerdir; çalışmalar ibuprofenin bu tür diş prosedürlerinden sonra en faydalı olabileceğini göstermektedir. Üretici tarafından sağlanan dozaj yönergelerine kesinlikle uymak önemlidir. İyileşmeye yardımcı olmak için birkaç gün boyunca yorucu aktivitelerden kaçınılması tavsiye edilir, çünkü bunlar şişlik ve ağrıyı daha da kötüleştirebilir.
Ameliyat sonrası ağrı, birçok kişi için endişe verici olsa da, tedavi edilmemiş sorunlu yirmilik dişlerden kaynaklanabilecek enfeksiyonlar veya komşu dokularda hasar gibi ciddi komplikasyonlarla karşılaştırıldığında genellikle önemsizdir. Diş hekiminizin ameliyat sonrası bakım talimatlarına özenle uymak ağrıyı önemli ölçüde azaltabilir ve iyileşmeyi hızlandırabilir. Tuzlu suyla hafifçe çalkalama gibi teknikler, çekim bölgesini rahatsız etmeden ağız hijyenini koruyarak ağrıyı yönetmeye ve enfeksiyonu önlemeye yardımcı olabilir. Ek olarak, buz paketleri kullanmak şişliği azaltabilir ve reçeteli veya reçetesiz ağrı kesici uygulamak rahatsızlığı etkili bir şekilde kontrol edebilir. Dinlenmeye öncelik vermek ve iyileşme sürecini etkileyebilecek faaliyetlerden kaçınmak da sorunsuz bir iyileşme sağlamak için önemli adımlardır.
20’lik Diş Çekildikten Sonra Nelere Dikkat Edilmeli?
Yirmilik diş çekiminin ardından, sorunsuz bir iyileşme sağlamak ve enfeksiyonlar veya yerinden çıkmış kan pıhtıları gibi komplikasyonlardan kaçınmak için belirli bakım sonrası yönergelere uymak zorunludur. Temel öneriler arasında ameliyat sonrası ilk 24 saat içinde alkollü ve asitli içeceklerden, sıcak yiyeceklerden ve sigara içmekten kaçınmak yer alır. Çekim bölgesinin etrafının temiz tutulması, enfeksiyonu önlemek ve yuvada oluşan kan pıhtısının bozulmadan kalmasını sağlamak için çok önemlidir.
İşlemden sonraki ilk 48 saat boyunca kan pıhtısını bozabilecek her türlü eylemden kaçınmak önemlidir. Bu, şiddetli ağız çalkalamadan, pipet kullanmaktan veya sigara içmekten kaçınmayı içerir. İlk gün içinde normal olan kanamayı yönetmek için hastalar nemli gazlı bezi ısırmalı ve gerektiğinde her 20 dakikada bir ayarlamalıdır. Aktiviteler sınırlandırılmalı ve kanamayı azaltmak için baş yükseltilmelidir. Şişlik de beklenmektedir ancak ameliyat günü aralıklı olarak uygulanan buz paketleri ile yönetilebilir. Ağrı, yaygın olmasına rağmen, reçeteli ilaçlarla yönetilebilir olmalıdır ve hastalara uyuşukluk riski nedeniyle ilaç kullanırken araç veya makine kullanmamaları tavsiye edilir.
Yirmilik Diş Çekimi Sonrası İyileşme İpuçları
- İlk 24 saat boyunca alkollü içeceklerden, asitli içeceklerden ve çok sıcak yiyeceklerden kaçının; sigara içmeyin.
- İlk 48 saat içinde ağız çalkalamayı, pipet kullanmayı ve sigara içmeyi kesinlikle önleyin; bu, kan pıhtısını koruyacaktır.
- İlk gün için nemli gazlı bez ısırarak ve her 20 dakikada bir değiştirerek kanamayı kontrol altında tutun; başınızı yüksekte tutarak dinlenin.
- İlk gün buz paketi uygulayarak şişliği azaltın, 20 dakika aralıklarla buz paketini uygulayıp çıkarın.
- Reçeteli veya reçetesiz ağrı kesicilerle ağrıyı yönetin; ilaç alırken araç veya ağır makine kullanmaktan kaçının.
20’lik Diş Çekimi Hakkında Son Bilimsel Yayınlar
Scientific Reports‘da Nisan 2024’te yayımlanan “The influence of electrical high-speed rotation on mandibular third molar surgeries: a prospective, randomized, split-mouth clinical and radiographic study” başlıklı; bölünmüş ağızlı randomize bir klinik çalışma olan bu çalışmada, gömülü üçüncü molar dişlerin yüksek hızlı pnömatik ve elektrikli rotasyon kullanılarak çekilmesinin sonuçları 16 hasta üzerinde karşılaştırılmıştır. Her hastanın iki mandibular üçüncü molar dişi, prosedürler arasında en az 15 gün olacak şekilde, bir tarafta pnömatik rotasyon, diğer tarafta ise elektriksel rotasyon kullanılarak çıkarılmıştır. Sonuçlar, yüksek hızlı elektrikli rotasyonun daha kısa ameliyat sürelerine yol açtığını, ameliyattan hemen sonra ve sonraki günlerde ağrı, şişlik ve trismusu azalttığını ve yaşam kalitesinde genel iyileşmeler sağladığını göstermiştir. İki yöntem arasında 2 ve 4 ay sonra kemik hasarı veya alveolar onarım açısından önemli bir fark görülmemiştir.
World Journal of Clinical Cases‘de Nisan 2024’te yayımlanan “Two-stage extraction by partial grinding of impacted mandibular third molar in close proximity to the inferior alveolar nerve” başlıklı çalışma, çekim sırasında sinir hasarını önlemek için gömülü mandibular üçüncü molar dişin (IMM3) bir kısmını inferior alveolar sinirin (IAN) yakınında taşlama tekniğini araştırmaktadır. 1996’dan 2022’ye kadar, IAN’a yakın IMM3’leri olan 25 hastada, IMM3 kronunun ilk taşlaması yapılarak güvenli bir şekilde çıkarılması için alan yaratılmıştır. Altı ay sonra, kökün IAN’dan ayrıldığı röntgen ile doğrulandıktan sonra, IMM3’ün geri kalanı çıkarıldı. Bu yöntem IAN hasarını başarılı bir şekilde önlemiş ve kısmi taşlamanın yüksek riskli IMM3 çekimleri için uygun bir alternatif olduğunu göstermiştir.
Clinical Oral Investigations‘da yine Nisan 2024’te yayımlanan “Use of platelet- and leukocyte-rich fibrin (L-PRF) as a healing agent in the postoperative period of third molar removal surgeries: a systematic review” başlıklı çalışmada, üçüncü molar diş çekiminden sonra L-PRF’nin iyileştirici bir ajan olarak etkinliği, ağrının azaltılması, ödem ve diğer postoperatif rahatsızlıklara odaklanılarak değerlendirilmiştir. PubMed ve Cochrane Library dahil olmak üzere beş veri tabanından elde edilen literatürle PRISMA yönergelerine uygun olarak sistematik bir inceleme yapılmıştır. Randomize kontrollü çalışmalardan elde edilen sonuçlar, L-PRF’nin iyileşmeyi, vaskülarizasyonu ve doku rejenerasyonunu önemli ölçüde iyileştirdiğini göstermiştir. Ayrıca ağrı, ödem, alveolar osteit ve enfeksiyonlar gibi postoperatif komplikasyonların azaltılmasında da etkili olduğu görülmüş ve standart tedavilere kıyasla diş cerrahisi iyileşmesindeki klinik önemi vurgulanmıştır.
Perspektif Diş Kliniği olarak hastalarımız için son teknolojiyi kullanmanın yanı sıra en son yayınlanan bilimsel araştırmaların ışığında, diş hekimleri olarak bizler kendimizi güncel tutuyor ve hasta memnuniyeti için elimizden gelen çabayı gösteriyoruz.
Ankara Çankaya Çukurambar bölgesinde hizmet veren Perspektif Diş Kliniği‘ne tüm soru ve görüşlerinizi iletebilir ve ayrıca Diş Taşı Temizliği, Bruksizm Tedavisi, 20 Yaş Diş Çekimi, Apikal Rezeksiyon, Gömülü Diş Çekimi, İmplant Tedavisi, Çocuk Diş Hekimliği, Diş Beyazlatma, Diş Eti Çekilmesi, Diş Eti Estetiği, Küretaj, Gülüş Tasarımı, İnley ve Onley Diş Restorasyonları, Porselen Lamina ve Zirkonyum Diş Kaplama konularında İletişim sayfamız üzerinden randevu alabilirsiniz.
Bu makale Perspektif Diş Kliniği tarafından hazırlanmıştır.